Kronik kabızlığa dikkat! – Sağlık Haberleri
Prof. Dr. İlker Sücüllü, toplumda sıkça karıştırılan anal fissür ve hemoroid arasındaki farkları deklare etti. Prof. Dr. Sücüllü, kronik kabızlık şikayetleri olan hastalarda anal fissürün daha sık görüldüğünü belirterek, “Anal fissür anüsün derhal çıkış bölümünde yer edinen mukozal yırtıklardır. Çoğunlukla kabızlık-ishal benzer biçimde anormal bir dışkılama sonrasında adım atar ve şikayetler giderek artış gösterir. Hemoroidal hastalıkta en belirgin yakınma kanama ve sarkma iken anal fissürde en belirgin yakınma ise şiddetli ağrıdır. Anal fissürde mevcut tabloya spazm halinde bulunan makat kası da eklenmiş olur ve tüm tedavi bu spazmı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Anal fissür başlangıç döneminde kolaylıkla ameliyatsız tedavi şekilleri ile tedavi edilebilirken ilerleyen dönemlerde sadece ameliyat ile tedavi edilebilir hale gelir” diye konuştu.
“Uygun hastada lazer tedavisi büyük avantaj sağlıyor”
Anal bölge hastalıklarının oluşumunda beslenme ve hela alışkanlıklarının büyük ehemmiyet arz ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sücüllü, şöyleki devam etti:
“Beslenme alışkanlıkları bu mevzuda ilk vurgulanması gerekendir. Yetersiz lif ve sıvı tüketimi olan kişilerde kabızlık ortaya çıkacak, kabızlık aşırı ıkınmaya niçin olacak ve bu durum anal bölge hastalıklarına zemin hazırlayacaktır. Ek olarak fena hela alışkanlıkları olarak isimlendirilen hela ihtiyacı vardığında erteleme yada tuvalette aşırı vakit geçirme benzer biçimde durumlarda anal bölge hastalıklarına niçin olmaktadır. Lazer tedavisi anal bölge hastalıklarında, uygun hastada ve hastalık evresinde kullanıldığında ameliyat sonrası ağrının yönetiminde oldukca ciddi avantajlar sağlamaktadır. Lazer tedavisinde kullanılan argüman ışıktır. Işığı değişik dalga boylarında kullanarak dokuda ısı oluşturulmakta, ısı koagülasyona ve en sonucunda büzüşmeye niçin olmaktadır. Bu tesirleri ile bilhassa sarka yakınması belirgin olmayan hemoroidal hastalık grubunda etkin bir çözüm sağlayabilmektedir”.
Yoruma kapalı.