İzmir’de yerleşime uygunluk haritası oluşturulacak

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer öncülüğünde düzenlenen “İzmir Afet Planı-Deprem Hazırlık ve Dayanıklılık Çalışmaları” konulu bilgilendirme toplantısı, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) uzmanları bir araya getirdi. Görüşmede, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, akademisyenler ve meslek odası temsilcileri, kentte üç yıldır yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

“BİNA TANIMLAMA SİSTEMİNİ GELİŞTİRDİK”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Banu Dayangaç, 30 Ekim 2020 İzmir depreminden sonra Türkiye’nin en kapsamlı deprem araştırma ve risk azaltma projelerini hayata geçirdiklerini belirterek, “Deprem ilimizde büyük hasara yol açtı. •Depremden 10 gün sonra ortak akıl toplantısı yaptık.Bu toplantıda deprem tüm boyutlarıyla değerlendirildi.Ortak akıl toplantısının ardından Afet Bilim Kurulu’nu oluşturduk.Uzmanların görüş ve önerilerini aldık. katılımcı bir anlayışla şehrimizde öncelikli projelere imza attık.Bunlardan biri de yapı envanteri çalışmamız.Bunun için İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzaladık.İlk olarak Bayraklı ile başladık. depremden en çok etkilenen. 33.100 bina için bu çalışmayı yaptık. Bina kimlik sistemini geliştirdik.

İZMİR’DE ÇALIŞMALAR UZATILACAK

Banu Dayangaç, Bornova’da yapı envanteri çalışmalarının devam ettiğini belirterek, “Bornova’da 61 bin 673 yapıyı tamamlayacağız. Daha sonra Konak ve Karşıyaka’ya taşınıp 2024’te bitireceğiz. Ve bu çalışmayı başta şehir merkezi olmak üzere tüm İzmir’e yayacağız. Bir yandan sismisite, tsunami ve arazi araştırmaları yapıyoruz. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile imzaladığımız protokol ile bu çalışmalara başladık. 2021’de başladık, 2024’te bitireceğiz. İzmir’in depremselliği hiç çalışılmamıştı. Bu üç proje ile gelecekte şehrimizi etkileyebilecek tüm tehlike ve afet risklerini bütüncül bir bakış açısıyla tespit etmiş olacağız. 100 kilometre yarıçaplı bir alanda bu çalışmanın bir parçası olan depremsellik çalışmalarına başladı. Şehrimizin bütün eksikliklerini inceliyoruz. Bir yandan da tsunami araştırması yapıyoruz. Üçüncüsü, saha araştırması yani mikro bölgeleme çalışması devam ediyor. Bayraklı, Boronva ve Konak’ta bu çalışmayı başlattık. 12 bin hektarlık bir alanda çalışıyoruz” dedi.

“MÜLKİYET BİLGİLERİNE DOĞRUDAN ERİŞİM”

Birçok akademik yöntemi kullanarak yapı envanteri çalışmaları yürüttüklerini belirten TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, “Yapı envanteri çalışması, bir yapının sağlıklı denetimi için çok önemlidir. Performans analizi için tüm yapılar korunamaz. Bu binaları bir düzene sokmamız ve önceliklendirmemiz gerekiyor. Çalışan inşaat mühendislerimizi yetiştirdik, sınavlara soktuk. Bina envanteri çalışması kapsamında Bayraklı’da 31 bin 146 bina incelendi. Proje verileri arazide gerçekleştirilen sokak taraması ile analiz edilmiş ve analizlerden elde edilen beton dayanım verileri ile entegre edilmiştir. Envanter çalışması kapsamında, vatandaşların yaşadıkları binalar hakkında en eksiksiz bilgilere ulaşmasını sağlayan yapı kimlik belgeleri sistemi geliştirilmiştir. Bu nedenle belediyeye resmi başvuru yapılmadan yapı ruhsatı, mimari plan, toplanma alanı ve benzeri bilgilere doğrudan erişim sağlanmıştır. Şu anda Bornova’daki çalışmaların yüzde 90’ı tamamlandı.”

“LÜTFEN PROJEYE DESTEK VERİN”

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Erdem Canbay ise Türkiye’de 1931’den beri deprem spesiyallerinin var olduğunu belirterek, “Tabi bir bina ağır hasar görebilir ama şehir tamamen yıkılmaz. Doğru yaptığınızda bina ayakta kalmalıdır. İlk bakışta 1985 yılında yapılan bina hala ayakta, yanında çökmüş durumda. İyi inşa etmeyi öğrenmeliyiz. Hata olmaması lazım” dedi. Bina envanteri çalışmasının önemine değinen Prof. .Çok fazla bina.Hepsini deprem spesifikasyonlarına göre incelemeye kalkarsanız hem maddi olarak zor hem de zaman alıcı imkansız.Öncelikle bu binaları hızlı bir istatistik sırasına koyalım ve en kötüsünden başlayalım. rastgele, ama en kötüsüyle. Mümkünse sıfır can kaybı istiyoruz” dedi.

“BU PROJENİN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK”

10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 deneyimli mühendisin yer aldığı depremsellik araştırmasında yer alan ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Erdin Bozkurt, “Bu coğrafya bir deprem coğrafyasıdır. Başa çıkmamız gereken bir şey. Bugün ya da yarın olabilir. Tunç’un başkanı bu sorundan endişe ediyor. Proje çerçevesinde birçok belediye ile görüşmek istedik ancak randevu alamadık. Çok özel bir başkanınız var. İzmir’de sismik riski tüm boyutlarıyla ortaya çıkaracak örnek bir proje yolda. İzmir’i etkileyebilecek kusurları inceledik. Yaklaşık 42 hata var. Bu rakamı değiştirdik, sayı daha da arttı. Yakında size söyleyeceğiz. Fayların jeolojik özelliklerini belirliyoruz. Çekirdekleri denizden alıyoruz. Ve depremin hikayesini ortaya çıkaracağız. Afet sadece bir deprem değildir. İklim değişikliği ile ilgili çalışmaları da sunacağız. Yerel arazi koşullarını çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bunu da araştırıyoruz. Herkesin bir araya geldiği entegre bir projenin dünyada bir örneği yok. Aklı ve bilimi, eğitimi, doğa bilimlerini öğrenmeliyiz. Hesap verebilirlik, kontrol ve koordinasyon hepsi bu projede” dedi.

“DİJİTAL MODELLER SUNULACAK”

ODTÜ Mühendislik Fakültesi’nden Prof. Ahmet Cevdet Yalçıner, “2014-2017 yıllarında Ege Denizi’nde tsunami olmuştu. 2017 Kos depreminde Bodrum’da yaşanan tsunami bizim için bir uyarı olmalıydı. Ancak 30 Ekim 2020’deki Sisam depremi daha da ilham vericiydi. Araştırmalarımız sonucunda yapısal çözümlerin yanı sıra sayısal modeller ve senaryo yöntemleri geliştireceğiz.”

“VERİLER BİRLEŞTİRİLECEK”

Mikrobölgeleme çalışması hakkında konuşan ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Tamer Topal, “Bornova, Bayraklı ve Konak’taki çalışmalarımız sizi doğrudan ilgilendiriyor. Sondaj makinelerini göreceksiniz, hem sesi hem de görüntüsü ürkütücü gelebilir ama bu çalışma hayatınızı etkileyecektir. Bornova’daki sondajın üçte biri tamamlandı. Her sondaj noktasında iki jeoloji mühendisi bulunmaktadır. Bunu, veri kalitesiyle ilgili herhangi bir sorun olmaması için yapıyoruz. Tüm bilimsel verileri bir araya getirerek sonunda şehrin yerleşim yerlerinin haritasını çıkaracağız.”

Yoruma kapalı.