Gezegenimizin yapısı üç ana bölümden oluşur: yer kabuğu, manto ve çekirdek.
Yumurta olarak düşünürseniz; Yerkabuğu yumurtanın kabuğu, kalın bir kaya tabakası olan manto yumurtanın beyazı, çekirdeği ise yumurtanın sarısı gibidir.
İç çekirdek, Güneş’in yüzeyi kadar sıcaktır.Dünya’nın çekirdeği o kadar derin ve o kadar çok basınç altındadır ki, aslında çok sıcak da olsa demir ve nikelden oluşan metalik bir toptur.
Önceki araştırmalar, gezegenin iç çekirdeğinin dünyanın geri kalanından sıvı metal bir dış çekirdekle ayrıldığını, yani bağımsız olarak dönebildiğini ve gezegenin geri kalanıyla senkronize hareket etmesi gerekmediğini ortaya çıkardı.
Çin’deki Pekin Üniversitesi’ndeki bilim adamları, benzer nitelikteki depremlerin neden olduğu sismik dalgaları inceleyerek birkaç yıldır Dünya yüzeyinin derinliklerindeki aktiviteyi inceliyorlar.
Dünya yüzeyine yakın büyük depremler sonucunda açığa çıkan enerji de yerin derinliklerine iner.
Bilim adamları, Dünya’nın derinliklerindeki bu sismik dalgaların yollarını izleyerek “son on yılda çok az şeyin değiştiğini” keşfettiler.
Bulguları, Dünya’nın iç çekirdeğinin dönüşünün durduğunu ve döngünün yıllar içinde bir yönden diğerine evrildiğini gösteriyor.
BU BİZİ NASIL ETKİLİYOR?
Dünya’nın çekirdeğindeki bu değişimler, gezegenin yüzeyinde yaşayan insanların navigasyonunu ve hatta günün uzunluğunu değiştirme etkisine sahiptir.
Bunun nedeni manyetik alan adı verilen olgudur.
Gezegenimiz uzayda kendi etrafında dönmektedir. Dünyanın metal çekirdeği de aynı şekilde döner. Bu hareketler, Dünya’yı çevreleyen manyetik alan adı verilen manyetik kuvveti yaratır.
Dev bir mıknatıs gibi düşünebileceğimiz Dünya’nın kuzey ve güney kutupları manyetik kutuplar gibidir.
Ama biraz kafa karıştırıcı bir şekilde, coğrafi kuzey ve güney kutupları ile manyetik kutuplar tam olarak aynı yerde değiller ve onlar da hareket halinde.
Manyetik kuzey kutbu, 1832’de keşfedildiğinden beri Kanada’nın 1.400 mil kuzeyindeki Rusya’daki Sibirya’ya taşındı.
Manyetik kuzey kutbunun hareketi son yıllarda o kadar hızlandı ki, Kuzey Kutbu çevresinde faaliyet gösteren askeri ve ticari ulaşım ile arama kurtarma operasyonlarında kullanılan seyir cihazlarında değişiklik yapılması gerekiyor.
Dünyanın manyetik alanı aynı zamanda dünyanın kendi ekseni etrafında ne kadar hızlı veya eşit derecede yavaş döndüğünü, yani günlerimizin ne kadar uzun olduğunu kontrol etmekten de sorumludur.
Üç aylık artık yılda olduğu gibi, bir günü oluşturan rotasyondaki hafif bir yavaşlama bile, zamanı doğru tutmak için 1970’lerden bu yana 27 artık saniyenin eklenmesi gerektiği anlamına geliyordu.
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönme hızının, iç çekirdeğin dönüşündeki değişiklik nedeniyle tarih boyunca sürekli değiştiği düşünülmektedir.
Ancak tüm bilim adamları bu yeni bulgularla aynı fikirde değil.
Amerika Birleşik Devletleri’nde tanınmış bir jeofizikçi olan Dr. John Vidale, Çinli bilim adamlarının açıkladığı sonuçlara şüpheyle yaklaşıyor.
Vidale, Dünya’nın çekirdeğine ilişkin görüşümüzü tarayıcı olmadan gözlemlemeye benzeterek, “Dünya’nın iç kısmına ilişkin görüşümüz hala bulanık” diyor.
Vidale, “Bir şeyler oluyor ve sanırım bunu çözeceğiz, ancak bu on yıl alabilir,” diye ekliyor.
Yoruma kapalı.